Anoreksiya Nervoza Nedir?

Anoreksiya nervoza, kişinin kilo alma korkusuyla beslenmesini ciddi şekilde kısıtladığı, buna rağmen hâlâ kendini kilolu hissettiği ve beden algısının bozulduğu psikiyatrik bir yeme bozukluğudur. Genellikle kişi, çok düşük bir kiloya sahip olmasına rağmen zayıf olduğunu kabul etmez ve daha fazla kilo vermeye çalışır. Bu durum zamanla hem fiziksel hem de ruhsal açıdan ciddi sonuçlara yol açabilir.

Yayın tarihi: 24 Haziran 2025 8:02
Güncelleme tarihi: 25 Haziran 2025 14:03
Anoreksiya Nervoza Nedir?

Kimlerde görülür?

Anoreksiya nervoza en sık ergenlik dönemindeki kız çocuklarında görülse de, son yıllarda erkeklerde ve erişkin bireylerde de artış göstermektedir. Mükemmeliyetçi, kontrolcü, kendine karşı aşırı eleştirel bireylerde daha sık rastlanır. Sosyal medyada ideal beden algısının yoğun olarak dayatıldığı bir ortamda büyüyen gençlerde risk artar. Özellikle bedenin ön planda olduğu dans, spor, moda ve sahne sanatları gibi alanlarda yer alan bireylerde anoreksiya nervozaya daha sık rastlanmaktadır.

Belirtileri nelerdir?

Anoreksiya nervoza hem fiziksel hem de psikolojik belirtilerle kendini gösterir. Kilo alma korkusu, yeme davranışını kısıtlama, öğün atlama, aşırı kalori hesabı yapma gibi davranışlar ön plandadır. Aynı zamanda kişi kendini sürekli tartar, aynada inceler ya da vücut ölçülerini kontrol eder. Fiziksel olarak halsizlik, saç dökülmesi, adet düzensizlikleri, soğuk hissetme, konsantrasyon zorluğu gibi şikayetler görülür. Sosyal ortamlardan uzaklaşma ve içine kapanma gibi duygusal belirtiler de tabloya eşlik eder.

Anoreksiya nervozada psikolojik belirtiler genellikle davranışsal ve duygusal düzeyde gözlemlenir. Aileler şu sinyallere dikkat etmelidir:

  • Sürekli diyet yapma ve kalorilere takıntı
  • Yemek zamanlarından kaçınma veya yemek yememek için bahaneler uydurma
  • Aşırı egzersiz yapma
  • Aynaya sık sık bakma ve kendini “şişman” olarak tanımlama
  • Yiyecekleri saklama, yemeği parçalama ama yememe gibi davranışlar
  • Sosyal geri çekilme, ruh hali değişimleri, huzursuzluk, sinirlilik
    Bu belirtiler ciddiye alınmalı ve erken dönemde profesyonel destek alınmalıdır.

Ne yapmak gerekir?

Anoreksiya nervoza, yalnızca bir “diyet takıntısı” ya da geçici kilo verme isteği olarak görülmemelidir; ciddi bir ruh sağlığı sorunudur ve profesyonel müdahale gerektirir. Erken tanı ve doğru bir müdahale süreci, hem fiziksel sağlık üzerindeki kalıcı etkileri önlemek hem de bireyin psikolojik iyileşmesini sağlamak açısından kritik önem taşır.

İlk adım, bu bozukluğu fark etmektir. Özellikle gençlerde ortaya çıkan belirtiler çoğu zaman “ergenlikte olur”, “geçici bir diyet hevesi” ya da “zayıf olmak istiyor, doğal” gibi gerekçelerle geçiştirilir. Oysa hızlı kilo kaybı, yemek yeme davranışındaki belirgin değişiklikler, sosyal ortamlardan kaçınma, sürekli aynaya bakma ya da kalori hesabı yapma gibi davranışlar göz ardı edilmemelidir. Ailelerin, öğretmenlerin ve arkadaş çevresinin bu sinyalleri tanıyabilmesi ve duyarlı olması, erken müdahale şansını artırır.

Anoreksiya nervoza tedavisi, çok yönlü ve bütüncül bir yaklaşım gerektirir. Genellikle psikiyatrist, klinik psikolog, diyetisyen ve gerekirse iç hastalıkları uzmanından oluşan bir ekip tarafından yürütülür. Fiziksel sağlığın stabilize edilmesi önceliklidir; çünkü uzun süreli açlık, kalp ritim bozukluklarından hormonal dengesizliklere kadar birçok hayati soruna neden olabilir. Ancak sadece kilo almak, iyileşmenin tamamlandığı anlamına gelmez. Asıl iyileşme süreci, bireyin beden algısındaki bozulmaları, kendilik değerine dair olumsuz inançlarını ve yeme davranışıyla ilişkilendirdiği kontrol duygusunu ele alan psikoterapi süreciyle başlar. Ayrıca ailelerin tedavi sürecine aktif katılımı son derece önemlidir. Özellikle ergen yaş grubunda, ailelerin destekleyici ancak kontrolsüz olmayan bir tutum içinde olması; yeme davranışı etrafında şekillenmiş gerginliği azaltır ve bireyin içsel motivasyonunu artırır. Aile içi iletişimdeki düzensizlikler, kontrol çatışmaları ya da aşırı mükemmeliyetçi tutumlar, çoğu zaman tedavi sürecinde de ele alınması gereken faktörlerdir.

Sosyal Medya’da Paylaş
Yayın tarihi: 24 Haziran 2025 08:02
Güncelleme tarihi: 25 Haziran 2025 14:03

Bu içeriğin geliştirilmesinde Biruni Üniversite Hastanesi Kurulu katkı sağlamıştır. Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.