Gözün net görmeden sorumlu olan kısmına “makula lutea” yani “sarı nokta” denir. Retinanın bu kısmı içerdiği sarı pigmentlerden dolayı “sarı nokta” olarak adlandırılmıştır. Yaşla birlikte bazı kişilerde makula (sarı nokta) bölgesindeki hücrelerde hasar oluşmaya başlar. Bu hasar yaşa bağlı makula dejenerasyonu olarak adlandırılır. Halk arasında ise yaşa bağlı sarı nokta hastalığı veya kısaca sarı nokta hastalığı olarak adlandırılmaktadır. Sarı nokta hastalığının kuru tip ve yaş tip olmak üzere iki tipi bulunmaktadır. Yaş tip retina kanamaları, retina altında ve için sıvı birikimleri ile birlikte hastalığın hızlı ilerleyen formudur.
KİMLERDE GÖRÜLÜR?
Sarı nokta hastalığı tüm dünyada yaklaşık 200 milyon kişiyi etkilemektedir. 2040 yılında bu sayının 300 milyonu bulması beklenmektedir. Sarı nokta hastalığı 55 yaş üstündeki bireyleri etkilemektedir. Yaş arttıkça sarı nokta hastalığına yakalanma oranı artmaktadır. 70 yaş üstündeki bireylerin yaklaşık %15’i bu hastalıktan etkilenmektedir. Her iki cinsi de etkilemekle beraber kadınlarda biraz daha sık görülmektedir.
BELİRTİLERİ NELERDİR?
Sarı nokta hastalığı başlangıç aşamasında belirti vermez. İlerleyen dönemlerde eğik görme, kırık görme, okuma güçlüğü, merkezi görme kaybı ve karanlık leke görme gibi şikayetler gelişir. Hastalık tedavi edilmezse görme yasal körlük sınırının altına inebilir.
RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR?
Sarı nokta hastalığı için en önemli risk faktörü yaştır. Diğer risk faktörleri ailede sarı nokta hastalığı olması, sigara içmek , UV ışınlarına uzun süre maruziyet, hipertansiyon ve kalp hastalıkları bulunmasıdır.
NASIL TEŞHİS EDİLİR?
Başlangıç aşamasında bulgu vermediği için 55 yaş ve üzeri herkesin yılda en az bir merkez sarı nokta hastalığı için tarama yaptırması gerekir. Hastalık tespit edilen kişiler bu hastalık konusunda uzmanlaşmış göz doktorları tarafından takibe alınır ve takip aralıkları belirlenir. Hastalığında tespitinde ilk basamak olarak damlalı retina muayenesi ve göz tomografisi olarak bilinen optik koherens tomografi kullanılır. Yaş tip sarı nokta hastalığından şüphelenilen hastalara ise ek olarak göz anjiografisi yapılır. Göz anjiografisi kalp anjiografisinden farklı olarak tedavi amaçlı değildir, sadece tanı koymak için yapılır.
Ayrıca takibe alınan hastalara evde kendilerini kontrol edebilmeleri için kareli kağıt testi olarak bilinen “Amsler Grid” kağıtları verilir.
TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR?
Kuru tip sarı nokta hastalığının kesin bir tedavisi yoktur. Ancak hastalığın ilerleyişini durdurmak için çeşitli vitaminler kullanılır. Yaş tip sarı nokta hastalığı için ise göz içi iğne tedavileri uygulanır. Göz içi iğne tedavileri devamlılık arz eden tedavilerdir. Bir ya da iki iğneyle bu hastalık ortadan kalkmaz. Hastalar ömür boyu bu hastalık için takiplere gelmeli ve uygun görüldükçe de göz içi iğne tedavileri tekrar edilmelidir. Her hastanın bu tedavilere cevabı aynı değildir. Hastanesinde yaş tip sarı nokta hastalığı – makula dejenerasyonu için bireyselleştirilmiş göz içi iğne tedavisi uygulamaktadır. Bireyselleştirilmiş sarı nokta hastalığı tedavisinde aylık olarak yapılan ilk 3 iğne ile hastanın iğneye cevabı belirlenir. Bu cevaba göre aralıklar giderek açılmaya çalışılır ve o hasta için en uygun tedavi aralığı saptanır. Böylelikle en az sayıda iğne ile hastalığın ilerlemesi engellenebilir. Ayrıca hastaların kendilerine iğne uygulanacak tarihi önceden bilmeleri tedaviye cevabı da arttırır.
KORUNMAK İÇİN NELERE DİKKAT ETMEK GEREKİR?
Sarı nokta hastalığından korunmak için ailesinde sarı nokta hastalığı olanlar 50 yaşından sonra yılda bir retina muayenesi yaptırmalıdır. Genetik olarak riskli olduğu düşünülen kişilere daha hastalık saptanmadan vitamin takviyeleri başlanabilir. Ayrıca doymuş yağ asitleri ve ağır proteinli beslenmeden ve sigaradan uzak durmak gerekir. Sebze ağırlıklı beslenme önerilir.